top of page

Yoganın 21’inci yüzyıla kadar gelmesini sağlayan büyük usta Tirumalai Krishnamacharya, günümüzde ”modern yoganın babası” olarak anılmaktadır.

Peki, mütevazi hayatı boyunca tüm dünyadan insanların hayatına çok kıymetli değerler katan, Pattabi Jois, B.K.S. Iyengar gibi ustaların da öğretmeni olan Krishnamacharya nasıl bir hayat yaşadı? Gelin büyük ustanın doğduğu eve, eğitim hayatına, yaşadığı zorluklara ve her şeye rağmen hepimizin hayatında, farkında olmasak da, nasıl bu kadar büyük bir yeri olduğuna yakından bakalım.


Hem eğitimli hem de dindar bir ailede doğdu


1888 yılında eski Mysore eyaletinde bulunan Machukundapuram Köyü’nde doğdu Krishnamacharya. Altı çocuklu, hem eğitimli hem de dindar bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Tirumalai Srinivasa Tatachary ve annesi Ranganayakamma, Shri Vaishnava mezhebine mensuplardı. Babası Tatachary’i kaybettiğinde sadece on yaşındaydı ve artık altı çocuklu bir aileyi yönetme sorumluluğu annesindeydi. Babasının ölümünden kısa bir süre sonra verimli topraklara ve yeşil meralara daha yakın olabilmek için Mysore’a göç ettiler.


Mysore’a yerleştikten sonra, Mysore Kralı tarafından kurulan Chamarajaendra Sanskrit Koleji’ne kaydoldu. Burada Nyaya, Tarka ve Vedanta gibi çeşitli felsefe okullarını inceledi.


16 yaşındayken tuhaf şeyler olmaya başladı


1904 yılında, 16 yaşındayken, O’na tuhaf şeyler olmaya başladı. Efsaneye göre, rüyasında birisi O’na Tamil Nadu’daki Alvar Tirunagari Kasabası’na gitmesi gerektiğini söyledi. Bu rüyanın hemen ardından bahsi geçen kasabaya gitti ve kasabaya vardığı anda transa geçti. Trans halindeyken üç bilge ona Hindistan’da uzun süredir bilinen bir öğreti olan ”Yoga Rahasya”yı öğrettiler. Transtan çıktığında öğretiyi kelimesi kelimesine biliyordu.


18 yaşındayken Banaras’a gitti ve Nyaya, Tarka, Mimamsa, Vaiseshika gibi felsefe okullarını incelemeye devam etti. Banaras Hindu Üniversitesi’ndeki birçok büyük Sanskrit Dili gramercisinden eğitim aldı. On yılı aşkın süre boyunca Banaras’ta çalışmalarına devam etti. Bihar’daki alim ve uzmanlarla tanışmak için sık sık seyahatler yaptı ve Bihar Yoga Okulu olarak adlandırılan felsefenin uzmanı haline geldi. Ancak bu Krishnamacharya’nın yolculuğunun henüz başlangıcıydı.


Himalaya Mağaraları’na yürüyerek üç ayda gitti


Öğretmenlerinden birinin tavsiyesi üzerine Nepal’e gitti. Orada birçok guru ve akademisyenle tanıştı. Patanjali’nin ”Yoga Sutraları”nı Himalaya Mağaraları’nda bir yerde yaşayan bir Yogacharya Rammohana Brahmachary’den öğrenmesi tavsiye edildi. Ancak ülkenin o tarafına gidebilmesi için Shimla Valisi Lord Irwin’in iznine ihtiyacı vardı. Lord Irwin’den iznini alır almaz yola çıkan Krishnamacharya’nın Himalaya Mağaraları’na varabilmek için üç ay kadar yürüdüğü söyleniyor. Oraya vardıktan sonraki yedi yılını Patanjali’nin ”Yoga Sutraları”nda ve ”Yoga Kuruntha” gibi nadir Tibet metinlerinde ustalaşarak geçirdi. Ve ardından Banaras’a geri döndü.


Yedi yılını Patanjali’nin ”Yoga Sutraları”nda ve ”Yoga Kuruntha” gibi nadir Tibet metinlerinde ustalaşarak geçirdi.


Kral O’nu himayesi altına aldı



1925’te, Mysore Nalwadi Krishnaraja Wodeyar’ın Kralı Banaras’ı ziyaret ettiğinde Krishnamacharya’nın namı ona kadar ulaştı. Krallığından genç bir adamın kuzeydeki en büyük yoga alimlerinden biri olarak anıldığını duyunca çok şaşırdı ve onu derhal Mysore’a davet etti. Bu davet üzerine Krishnamacharya Mysore’a döndü. Burada evlendi ve kralın kişisel yoga gurusu oldu. Kral klasik müzik, klasik dans, drama gibi sahne sanatlarıyla ve yoga ile çok ilgiliydi. Jaganmohan Sarayı’nda küçük bir yoga okulu olan Yoga Shala’yı kurdu ve yönetimini Krishnmacharya’ya devretti. Sık sık Krishnamacharya’nın gözetiminde olan yoga gösterilerini misafirleri ile birlikte izlemeye gelirdi.


Yaşamı boyunca dört kitap yazdı


Kralın cömert himayesi altındayken iki ciltlik bir ansiklopedi olan, en büyük eseri ”Yoga Makaranda”yı yazdı. Çok eski ve karmaşık bir bilim olan yogayı, sevmeye değer bir sanat biçimine dönüştürerek 20. yüzyıla armağan etti. Yaşamı boyunca yoga konusunda dört kitap yazdı. Günümüz yoga uygulamalarında ne biliyor ve ne uyguluyorsak bunu Krishnamacharya’nın titiz çalışmasına ve başarılı eğitim metodolojisine borçluyuz.

Kralın cömert himayesi altındayken iki ciltlik bir ansiklopedi olan, en büyük eseri ”Yoga Makaranda”yı yazdı.


O’nun zamanına kadar yoga sadece erkekler içindi. Bu yüzden kız çocuklarının da yoga yapabilmeleri ve onların da yogayı benimsemeleri için çeşitli çalışmalar yaptı. Halka açık yoga gösterileri yaparak insanların ilgilerini bu yöne çekmeye çalıştı. Aynı zamanda Sanskrit Koleji’nde de öğretmenlik yapıyordu. 1938’de Kral, Krishnamacharya hakkında bir filme sponsor bile oldu.


Geçim mücadelesi vermek zorunda kaldı


Tüm bu güzel gelişmeler 1940 yılında Kral’ın ölümü ile sona erdi. Kral’ın varisi yogaya pek ilgi duymuyordu. Tüm devletler Hindistan birliğine katıldıklarında, bir adım daha ileri gitti ve Yoga Shala’yı kapattı. Ve artık ellili yaşlarındaki Krishnamacharya ailesini geçindirmek için geçim mücadelesi vermek zorundaydı. Madras’a göç ettiler ve Madras’taki Vivekananda Koleji’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. Hayatının geri kalanını burada geçiren büyük usta, 1989 yılında, yüz yaşındayken öldü.

Tüm bu güzel gelişmeler 1940 yılında kralın ölümü ile sona erdi.


Herkesin kendine özgü bir ruhu olduğuna inandı


Krishnamacharya, yoganın bilgeliğinin batıya taşınmasındaki en önemli insandır. Yoga uygulamalarının hastalıkları önlemek ve tedavi amaçlı kullanılabileceğine, yoga pozlarının (asana), nefes çalışmalarının (pranayama) ve meditasyon uygulamalarının kişiye özel biçimde öğretilmesi gerektiğine inandı. Bu yaklaşımı zihnin, bedenin ve ruhun dengelenmesini sağlamak için yoganın terapötik yapısını vurgulamaktadır. Aynı zamanda bilinçli soluma ile birlikte, yoga pozlarını nefes alış ve verişlere yerleştirerek uygulayan ilk kişiydi ve bu nedenle vinyasa stilinin yaratıcısıdır.



Öğretileri yogayı fiziksel ve aynı zamanda ruhsal bir iyileşme yöntemi olarak ifade ettiği için bir devrim niteliğindeydi. Çalışmalarında yaş, sınıf veya dini geçmiş ne olursa olsun, yoganın herkese fayda sağlayabilecek iyileştirici bir yöntem olduğunu vurguladı. Öğrencilerinin kendi dini ya da dini olmayan inançlarına her zaman saygı duydu. Eski bir öğrencisi, Krishnamacharya’nın bir meditasyon esnasında tüm öğrencilerine gözlerini kapatmalarını ve Tanrı’yı, eğer Tanrı’yı değilse Güneş’i, Güneş’i değilse annelerini ya da babalarını düşlemelerini istediğini hatırlıyor. Bir öğretmen olarak her öğrencinin kendine özgü ruhuna ayrı değer verdi.


Hint tıbbı Ayurveda uzmanıydı


Krishnamacharya’nın Hint tıbbı Ayurveda ile ilgili çalışmaları ve bu konudaki uzmanlığı da yoganın kişiye özel dengeli yaşam öğretilerini destekliyordu.


Bir Ayurveda uzmanı olarak, her yapıda insan için doğru beslenme, şifalı otlar, yağlar ve diğer bütünsel çözümler hakkında geniş bir bilgi birikimine sahipti. Her insanın farklı özelliklere sahip olduğuna ve her insan için asana, pranayama, meditasyon ve ayurveda unsurlarını içeren kişiselleştirilmiş programlar yaratılabileceğine ve bunların terapötik yapıda olduğuna inandı.


Öğrencileri onun mirasını yaşatmayı sürdürdüler


Hiç ödül almadı. 50 yaşından sonra devletinden destek görmedi. Yoga, klasik müzik, Sanskrit Dili grameri, ayurveda, doğal terapi, bitkisel ilaç, matematik, felsefe ve diğer birçok konuda uzmanlaşmış büyük bir ustaydı. Fakat yaşadığı dönemde kıymeti öğrencilerinden ve ailesinden başka hiç kimse tarafından bilinmedi.

Hayatı boyunca Hindistan sınırlarının dışına çıkmadı. Ancak BKS Iyengar ve Pattabhi Jois gibi en iyi modern yoga ustalarını eğitti. Başka bir öğrencisi olan Indra Devi yogayı batıya götürdü. Hayatları boyunca O’nun mirasını yaşatmayı ve öğretilerini aktarmayı sürdürdüler.


Krishnamacharya’nın öğretileri günümüzde uygulanmakta olan birçok farklı bilindik yoga tarzını etkileyerek, tüm dünyaya yayılmıştır.


Krishnamacharya’nın dünya çapındaki etkisi


Iyengar Yoga:

B.K.S. Iyengar 1934 yılında sağlık problemlerine çözüm amacıyla yoganın iyileştirici gücünden faydalanabilmesi için Krishnamacharya’nın yanına gönderilen genç bir adamdı. Asanaları Krishnamacharya’dan öğrense de, öğretmeninin güçlü vinyasa stilini öğretmeye devam etmek istemedi ve bunun yerine daha yavaş, daha içe dönük bir uygulamayı tercih etti.


Her asananın vücuttaki etkilerini araştırdı ve pozları her beden tipi için daha uygulanabilir hale getirmeyi amaçladı. Hasta ve ağrısı olan insanlar bu nedenle Iyengar’a geldiler. Bu şekilde, Krishnamacharya’nın, yoganın tedavi edici bir yöntem olduğuna dair derin inancını onurlandırmaya devam etti.


Ashtanga Yoga:

Pattabhi Jois’in yarattığı Ashtanga Yoga’nın yoğun ve güçlü uygulaması temellerini Krishnamacharya’nın Vinyasa tarzından alır ve nefes ile hareketin akışkan kombinasyonu olarak tanımlanabilir.


Ashtanga tarzı yoga uygulamaları günümüzde dünyanın her yerindeki yoga stüdyolarında bulunuyor ve daha kondisyon gerektiren bir çalışma uygulamak isteyenler tarafından tercih ediliyor. Yüksek enerjili, dinamik, hızlı tempolu bir yaşam tarzına alışmış birçok batılı için Ashtanga veya Vinyasa yoga tercih sebebi olabilirken, çoğu zaman manevi dünyaya açılan bir kapı olma özelliği de taşıyor.


Viniyoga:

Viniyoga’nın kurucusu Krishnamacharya’nın öz oğlu ve aynı zamanda öğrencisi olan T.K.V. Desikachar’dır. O, doğar doğmaz kendisini yoga dünyasının içinde bulduğu için uzun yıllar boyunca yoga ile ilgili hiçbir şey yapmak istemedi ve bunun yerine mühendis olmak isteyerek bunun eğitimini aldı. Ama günün birinde yaşam yolu değişti ve babasıyla birlikte yoga çalışmalarına başladı.


Desikachar, babasının yogaya ait terapötik yaklaşımına saygı duyuyordu ve Viniyoga adını verdiği kendi yöntemini geliştirmek için O’nun öğretilerinden yararlandı. Tıpkı babasının çalışmalarında olduğu gibi her öğrencinin kendine özgü ihtiyaçlarını karşılamak için asana, pranayama ve meditasyon uygulamaları ile  fiziksel, zihinsel ve ruhsal bütünlüğü ve iyileşmeyi amaçladı.


Desikachar, 1976’da Hindistan’ın Madras kentinde bulunan Krishnamacharya Yoga Mandiram Merkezi’ni kurdu. Bu merkez yoganın depresyon, diyabet ve astım gibi çok çeşitli rahatsızlıklar üzerindeki olumlu etkilerini araştıran bir yer haline geldi. Yoganın sırf hem fiziksel hem de zihinsel olarak iyileşmek maksadıyla da yapılabileceğini ortaya koyan çalışmaları nedeniyle, T.K.V. Desikachar, yoga terapisi alanında öncü olarak bilinmektedir.


Yoganın günümüzdeki bilinirliğini O’na borçluyuz


Krishnamacharya’nın uzun ve dopdolu yaşamına baktığımızda, mirasının neredeyse her modern yoginin hayatına dokunduğunu görebiliriz. Öğretilerinin özü, bugün tüm dünyada uygulanmakta ve bu öğretiler kutsal sayılmaktadır. Yaşadığımız coğrafyada bugün yogadan haberdarsak, bütüncül yaklaşıma sahip tüm bu öğretilerde bedenen, zihnen ve ruhen şifa arıyor ve bunu bulabiliyorsak bunu en başta O’nun varlığına borçluyuz.


Krishnamacharya’nın uzun ve dopdolu yaşamına baktığımızda, mirasının neredeyse her modern yoginin hayatına dokunduğunu görebiliriz.


”Yoga farkındalıktır. Yoga bilmektir. Patanjali’nin Yoga Sutraları’nda dediği gibi, yoga zihnin dalgalanmalarını durdurur. (Citta vritti nirodha.) Zihin herhangi bir anda hareketsiz kaldığında, bu bir saatin çeyreği kadar ya da bir dakikanın çeyreği kadar bir süre olabilir, sonsuz farkındalığın, sonsuz bilginin doğasını kavrayacaksınız. Ve orada başka bir nesne yoktur.”Tirumalai Krishnamacharya

Namaste. (İçimdeki ışık içindeki ışığı selamlar.)


5 Mart 2019 tarihinde We are the Hippies isimli web sitesinde yayınlanmıştır.

Komentáře


© 2024 by Sema Bozyel.

bottom of page