- Sema Bozyel
- 13 Tem 2024
- 8 dakikada okunur
Yoga konusunda bir şeyler okurken en sık yaşadığım durum Sanskrit dilindeki bazı kelimelerin anlamını bulabilmek için, önce internet üzerinden kelimenin İngilizce karşılığına bakmak, sonra da onu Türkçeye çevirmek oluyor. Elimin altında alfabetik olarak sıralanmış mini bir yoga terminolojisi sözlüğü olsa ne güzel olur diye düşündüm ve bu çalışmamı sizlerle de paylaşmak istedim.
Aşağıda yoga konusunda en sık kullanılan 250 civarında Sanskrit kelimenin en basit ve anlaşılır Türkçe karşılıklarını bulabilirsiniz. Kelimelerin anlamları çok derin olsa da ben en çok kabul gören karşılıklarını yazmaya çalıştım. Çok sayıda kitap, internet sayfası ve kendi ders notlarımdan faydalandım. Felsefik anlamlarından çok kelime anlamlarını yazmaya ağırlık verdim. Dağarcığıma yeni kelimeler eklendikçe zaman içinde bu listeyi güncellemeye devam edeceğim.
Abhyasa: Uygulama, pratik.
Abhinivesha: Ölüm korkusu, hayata yapışma.
Acharya: Öncü, yol gösterici, eğitmen, guru.
Advaita: Gerçeklik, hakikat, dualite olmayan, sadece tek bir mutlak gerçeklik olduğu ve bunun öğretimi.
Ahamkara: Aşılması gereken bireyselleşme, ego.
Ahimsa: Şiddetsizlik, zarar vermeme, zarar vermeyen.
Akasha: Eter, boşluk; fiziksel evreni oluşturan beş temel elementten biri, aynı zamanda insanın iç boşluğunu, bilinç boşluğunu tanımlamak için de ”cid-akasha” olarak kullanılır.
Amrita: Ölümsüz, ölümsüzlük, ölümsüz ruh; başın tepesindeki Sahasrara Chakra aktive edildiğinde bedeni ilahi olanla buluşturan ölümsüzlük nektarı.
Ananda: Mutluluk, mutlak sevinç, coşku.
Anga: Uzuv, kol, dal.
Angustha: Baş parmak.
Aparigraha: Biriktirmemek.
Ardha: Yarım.
Arjava: İçtenlik, açık sözlülük, hilesiz olmak, için dışın bir olması.
Arjuna: Beyaz; Mahabharata destanındaki Pandava Prensi, savaşçı, Tanrı Krishna’nın öğrencisi.
Asana: Durmak, oturmak, yerleşmek, duruş; başlangıçta sadece meditasyon oturuşu anlamına geliyordu ancak Hatha Yoga ile birlikte anlamı genişledi.
Ashrama: Uygulamanın yapıldığı yer, keşiş, brahmacharya olma evresi, tamamiyle radikal olan.
Ashta: Sekiz.
Ashta-anga-yoga: Sekiz dallı yoga sistemi; Patanjali’nin belirttiği Samadhi’ye giden yoldaki basamaklar.
Asmita: Egoizm.
Asteya: Çalmamak.
Astika: İnanç.
Atman: Öz, ruh, bilinçli ve sonsuz olan, insanın gerçek doğası, Brahman’ın parçası.
Avadhuta: Dünyevi kaygıların ötesinde olan, dünyevi zevklerden vaz geçen.
Avidya: Cehalet, insanın tüm ıstıraplarının sebebi.
Ayurveda: Yaşam bilimi; Hindistan’ın geleneksel tıp sistemi.
Baka: Karga.
Bala: Çocuk.
Bandha: Bağ, kilit, esaret.
Basti: Bağırsak temizleme.
Bastrika: Körük, körükleme.
Bhagavad Gita: Efendinin şarkısı; M.Ö. 3000’li yıllarda yaşanmış olduğuna inanılan, Pandava ve Kaurava ailelerinin savaşını anlatan, Mahabharata (Büyük Hindistan) destanının bir bölümü, Hinduların kutsal kitabı.
Bhakta: Adanmış; Bhakti Yoga uygulayan kişi.
Bhakti: Bağlılık, adanma, sevgi, ilahi olana ya da ilahi olanın bir tezahürü olarak guruya bağlılık, ilahi adanmışlığa olan aşk.
Bhakti-yoga: Adanmışlık yogası; yoga geleneğinin mutlak gerçek ile bağlantı kurma hissini deneyimleten önemli bir dalı.
Bheka: Kurbağa.
Bhuja: Kol, omuz.
Bhujanga: Yılan, kobra.
Bindu: Tohum, nokta; tüm enerjilerin bir araya geldiği yaratıcı güç.
Bodhi: Aydınlanma, uyanmış olma hali.
Brahma: Tek bir noktadan çıkarak genişleyen, varlığı her yere yayılan, evrensel ruh, ilahi yaratıcı; Hinduizm’deki üç büyük tanrıdan ilki, yaratıcı güç.
Brahmacharya: Ilımlılık, iffet, zihinsel güç üreten saflık disiplini.
Brahman: Mutlak gerçek, tek ve bütün varoluş.
Brahmana: Geleneksel Hint toplumunun en yüksek sosyal sınıfının bir üyesi; dört Veda’nın ritüellerini ve mitolojisini açıklayan eski bir metin
Buddha: Uyanmış, aydınlanmaya ve iç özgürlüğe kavuşmuş olan kişi.
Buddhi: Bilinçlilik, uyanıklık, yüksek farkındalık.
Chakra: Tekerlek, süptil bedenin psiko-enerji merkezileri.
Chandra: Ay.
Chatur: Dört.
Chanting: Aynı tempoda tekrarlamak.
Chin-mudra: Bilinç mühürü.
Cit: Bilinç.
Citta: Zihin.
Dana: Bağış, sadaka, yardım, hayırseverlik.
Danda: Çubuk, sopa, asa.
Darshana: Görmek, edebi ve mecazi anlamda vizyon.
Dasha: On.
Daya: Şevkat, merhamet, sevecenlik.
Deva: Parlayan erkek.
Devi: Parlayan dişi.
Dhauti: Beslenme yollarını temizleme.
Dhanura: Yay.
Dharma: Taşıyan, yasa, meziyet.
Dhrana: Konsantrasyon.
Dhrti: Kararlılık, cesaret.
Dhyana: Meditasyon.
Diksha: Başlama, yoganın gizli yönlerine doğru hareket, harekete geçmek.
Drishti: Görüş, bakış, bakış noktası.
Duhkha: Istırap çekmek, cehaletten kaynaklanan acı.
Dvesha: Nefret, öfke, tiksinti.
Dvi: İki.
Eka: Bir.
Gayatri-mantra: Özellikle güneş doğarken okunan ünlü bir Vedik mantra: (tat savitur varenyam bhargo devasya dhimahi dhiyo yo nah pracodayat)
Gheranda-Samhita: 17. yüzyılda yazılmış, klasik 3 ana Hatha Yoga kitabından biri. (diğerleri: Hatha Yoga Pradipika, Shiva Samhita.)
Go: İnek.
Goraksha: İneklerin koruyucusu; Matsyendra’nın öğrencisi, Hatha Yoga’nın kurucusu.
Granthi: Düğüm, tıkanıklık.
Guna: Nitelik, özellik, vasıf, yapı, mizaç.
Guru: Ruhsal öğretmen, karanlıktan aydınlığa taşıyan.
Guru-bhakti: Öğretmene sadakat, guruya bağlılık.
Guru-gita: Guruya övgüyle yazılmış, genellikle ashramlarda söylenen bir metin, şarkı.
Guru-yoga: Guruyu öğrencinin pratiğinin dayanağı yapan yogik yaklaşım.
Hamsa: Kuğu; beden içinde hareket eden nefes.
Hanuman: Gücü, cesareti, sadakati ve özverili hizmeti temsil eden maymun tanrı.
Hasta: El.
Hatha-yoga: Goraksha ve diğer büyük ustalar tarafından geliştirilen güneş ve ay, dişil ve eril gibi zıt yönlü enerjileri bütünleştiren güçlü bir yoga ekolü.
Hatha-Yoga-Pradipika: Hatha Yoga’nın ışığı; 14. yüzyılda kaleme alınan, Hatha Yoga’nın esaslarını anlatan kitap.
Hiranyagarbha: Altın tohum, ilk kozmolojik ilke, varoluşun yaratıcısı, Brahman.
Hri: Tevazu, mütevazilik, alçakgönüllülük.
Huta: Adak, kurban.
Ida-nadi: Soluk renkli kanal; parasempatik sinir sistemi ve beynin sağ lobu ile bağlantılı olan, aktive edildiğinde serinletici ve sakinleştirici etkiye sahip, ana enerji kanalı Sushumna’nın sol tarafına yükselen nefes akımı.
Ishvara: Yönetici, hükümdar, kaynak, Rab, yaratan, Brahma, aşkın benlik.
Ishvara-pranidhana: Kaynağa adanmışlık, yaratana ithaf, akışa teslimiyet.
Janu: Diz.
Japa: Mırıldanmak, mantrayı tekrarlamak.
Jathara: Karın.
Jiva-atman: Özgün benlik, bireysel benlik, özgünleşmiş bilinç.
Jivan-mukta: Yaşarken özgürlüğe kavuşan özgün benlik, hala somut olsa da kurtuluşa ermiş olan.
Jivan-mukti: Fiziksel dünyada kurtuluşa erme durumu.
Jnana: Hem dünyevi hem de dünyeviliği aşan bilgi, ilim, irfan, bilgelik, hikmet.
Jnana-yoga: Bilgelik yogası, bilgeliğe dayanan kurtuluş yolu, gerçek ile gerçek olmayan arasındaki farkın bilgisi ile mutlak benliğin sezilmesi.
Kaivalya: Istıraba sebep olan fiziksel varoluşun şartlarından soyutlanma, izolasyon, mutlak özgürlük.
Kali: Siyah olan dişi; ilahi olanın ölümle ilgili yönünü somutlaştıran tanrıça.
Kali-yuga: Ruhani ve manevi çöküşün karanlık çağı.
Kama: Arzu, tutku, şehvet, mutlak mutluluğa giden yolda engel teşkil eden duyusal zevk iştahı.
Kapalabhati: Kafatası parlatan.
Kapila: Kırmızı olan erkek; Samkhya geleneğinin yarı efsane kurucusu.
Kapota: Gürvercin.
Karma: Eylem, her türlü aktivite, eylemlerin karmik sonucu, kader.
Karma-yoga: Eylem yogası, özverili eylem disiplini yoluyla özgürleşme.
Karna: Kulak.
Karuna: Şevkat, merhamet.
Kechari: Uzayda gezinen, gökyüzünde dolaşan.
Kechari-mudra: Dilin üst damakta kıvrılmasıyla yaşam enerjisini, pranayı mühürlemek.
Kona: Köşe, açı.
Kosha: Kılıf.
Krishna: Yarı tanrı yarı insan, Tanrı Vishnu’nun bir enkarnasyonu.
Kriya: İşlem, faaliyet; bedeni arındırma yöntemleri.
Kshama: Sabır, hoşgörü, tölerans.
Kumbhaka: Nefes tutma.
Kundalini-shakti: Sarmal güç; aydınlanmanın gerçekleşmesi için uyandırılması gereken, vücudun en düşük psiko-enerji merkezinde potansiyel olarak mevcut olan yılan gücü veya manevi enerji.
Kundalini-yoga: Kundalini sürecine odaklanan aydınlanma yolu; kök çakradan tepe çakraya doğru yükselen bir süreç izler.
Kurma: Kaplumbağa.
Laya: Çözülme, soğurma, emilim.
Laya-yoga: Kundalini gücünü uyandırdığı için Kundalini yoga olarak da anılır ancak ondan farklı olarak kundalinin uyandırılması için tepe çakradan başlayarak alt çakralara doğru akan bir süreç izler.
Linga: İşaret, iz, yaratıcılığın simgesi olarak erkeklik organı.
Mahabharata: Büyük Hindistan; Hindistan’daki Pandava ve Kaurava aileleri arasında geçtiğine inanılan savaş destanı.
Mahatma: Büyük benlik, büyük ruh, değerli kişilere verilen şerefli bir ünvan.
Maithuna: Eşleşme.
Mala: Çelenk, tesbih.
Manas: Zihin, duyulara bağlı bilgi.
Mandala: Daire, çember, evrimi simgeleyen döngüsel ilahi tasarım.
Manduka: Kurbağa.
Mantra: Zihin aracı, zihnin aracısı, düşünüldüğünde ya da tekrarlandığında insanı korumaya alacak olan kutsal kelime, kelime dizisi.
Mantra-yoga: Kurtuluşa giden yolda mantraları kullanan yogik yaklaşım.
Marman: Ölümcül nokta, fiziksel beden üzerinde enerjinin yoğunlaştığı alan.
Mati: Niyet, olumlu bakış açısı.
Matsya: Balık.
Matsyendra: Balıkların efendisi; eski bir yogik felsefe olan Yogini-Kaulu okulunun kurucusu, Goraksha’nın öğretmeni.
Maya: Dünyevi hayatın mutlak gerçeklikten ayrı olduğu yanılsaması.
Mayura: Tavus kuşu.
Mitahara: Ilımlı yemek, doğru ve dengeli beslenmek.
Moksha: Salıverme, serbest bırakma, kurtuluş, feragat; dünya hayatındaki yaşam ve ölüm döngüsünden kurtulma.
Mudra: Mühür.
Mukha: Çehre, yüz.
Mula: Kök, kaynak, temel.
Muni: Sessiz olan, bilge.
Nada: Ses, iç ses.
Nada-yoga: İç ses yogası; konsantrasyon aracı olarak bedenin içinden gelen seslerin kullanıldığı yoga uygulaması.
Nadi: Kanal, boru, enerji kanalı.
Nadi-shodana: Enerji kanallarını temizleme, nefes kontrolü yoluyla enerji kanallarını arıtma.
Narada: Bhakti yoga öğreten ve müzik ile ilgili büyük bir bilge.
Nataraja: Dans ve sanat tanrısı.
Natha: Efendi; bazı büyük ustalara verilen bir isim.
Nauli: Karın temizleme.
Nava: Dokuz; sandal.
Neti: Burun temizleme.
Neti-neti: ”Ne bu, ne de bu”; mutlak gerçeği tanımlamak için kullanılan bir kalıp.
Nidra: Uyku.
Nirodha: Kısıtlama, sınırlama, kontrol altına alma.
Niyama: Öz sınırlama, kendini kısıtlama.
Nyasa: Yerleştirmek, oturtmak.
Ojas: Canlılık, dirilik; yoga pratiği sayesinde üretilen süptil enerji.
Om: Evrenin doğal titreşim sesi, ilksel ses, en güçlü mantra.
Pada: Ayak.
Padma: Lotus, nilüfer.
Pancha: Beş.
Parivrtta: Dönmek, dönen, etrafında dönen.
Parsva: Yan, bedenin yan tarafı.
Pasa: Bağ, düğüm, kordon.
Paschima: Batı, arka.
Patanjali: M.Ö. 200’lerde yaşadığı düşünülen Yoga Sutralar’ın derleyicisi, büyük yoga ustası, alim.
Pida: Ağırlık, baskı, ağrı, sıkıştırma.
Pincha: Tüy.
Pingala-nadi: Kırmızımsı kanal; sempatik sinir sistemi ve beynin sol lobu ile bağlantılı olan, aktive edildiğinde canlandırıcı etkiye sahip, ana enerji kanalı Sushumna’nın sağ tarafına yükselen nefes akımı.
Prajna: Bilginlik, ruhani açıdan cehaletin karşıtı.
Prakriti: Dişi yaratıcı, doğa; varlığın oluşumunda akif, etken olan dişil enerji.
Prama-atman: Yüce benlik, üstün varoluş, tekil olan aşkın benlik.
Prama-hamsa: Yüce kuğu, büyük ustalara verilen şerefli bir ünvan.
Prakriti-laya: Doğaya karışma, üst düzey bir varoluş durumu.
Prana: Hayat, nefes, yaşam enerjisi.
Pranayama: Yaşam uzatma, nefes uzatma, nefes kontrolü.
Prasada: Zerafet, nezaket, incelik, ilahi lütuf, zihinsel berraklık.
Pratyahara: Geri çekilme, bırakma, duyusal kısıtlama, duyuları ortadan kaldırmak.
Puja: İbadet, ritüel.
Puraka: Doldurma; ciğerleri nefesle doldurma.
Purana: Çok eski, kozmolojik.
Purusha: Erkek yaratıcı, ruh; varlığın oluşumunda edilgen olan erkek enerji.
Purvottan: Doğu, ön.
Radha: Tanrı Krishna’nın eşi.
Raga: Dünyevi zevklere düşkünlük.
Rajas: Tutku, hırs.
Raja Yoga: Hatha Yoga ve Kundalini Yoga’yı içeren, fiziksel ve zihinsel çalışmalar yoluyla özgürleşmeyi hedefleyen yoga yolu.
Rama: Tanrı Vishnu’nun Krishna’dan önceki bir enkarnasyonu.
Ramayana: Rama’nın hayatı; Rama’nın hikayesini anlatan destan.
Rechaka: Çıkarma; nefes verme.
Rishi: Gören, kahin; yoğun meditasyon altında derin ruhsal bilgi düzeylerini deneyimleyen kişi.
Sadhana: Yapmak, yerine getirmek, sonuçlandırmak, başarmak; disiplinli ve özverili uygulama.
Sahaja: Birlikte doğan, aynı anda var olan, madde ve mana dünyasının ayrı değil aynı anda varoluşu.
Salabha: Çekirge.
Salamba: Destekli, destek olarak.
Samadhi: Bir araya getirme, teke dönüştürme; meditasyoncusun meditasyon nesnesi ile iç içe geçtiği durum, devam eden içsel huzur ve sükunet hali.
Samatva: Doğruluk, tarafsızlık, denge.
Samkhya: Sayı, numara, numaralandırma, sınıf, sınıflandırma; varoluş ilkelerinin sınıflandırılması ve uygun şekilde ayırt edilmesi ile ilgilenen Hinduizm’in ana geleneklerinden biri, yaradılış felsefesi, yoganın felsefik temeli.
Samnyasa: El çekme, feragat etme; sonlu olan her şeyden vazgeçme aşaması.
Samnyasin: Feragat eden, sonlu olan her şeyden vazgeçen.
Samsara: Fiziksel dünyadaki yaşamın bağlı olduğu ölüm ve yeniden doğuş döngüsü.
Samskara: İnsan iradesinin gerçekleştirdiği her bir eylemin geride bıraktığı bilinçaltı izleri.
Samyama: Nesne üzerine konsantrasyon, meditasyon ve samadhi’nin birleşik uygulaması.
Santosha: Memnuniyet, tatminkarlık; her durumdan en iyi sonucu çıkaran iyimser bakış açısı.
Sapta: Yedi.
Sarva: Tüm, bütün.
Sat: Varlık, gerçeklik, hakikat.
Sat-sanga: Nihai hakikati deneyimleyen topluluk, birlik.
Sattva: Saflık, bilgelik.
Satya: Doğru, doğruluk, yalan söylememe.
Saucha: Temizlik; zihinsel ve bedensel yönden temiz olmak.
Sava: Ceset.
Setu: Köprü.
Shakti: Dişil enerji, ilahi gücün dişil yönü.
Shankara: Hayırsever olan, müşvik.
Shat: Altı.
Shat-karma: Bedeni temizlemek için uygulanan altı basamaklı geleneksel yöntemler.
Shiva: Eril enerji; Hinduizm’deki üç büyük tanrıdan sonuncusu, yıkıcı güç.
Shodana: Temizlik, arıtma.
Shraddha: Bağlılık, niyet, yogik yol.
Shuddi: Saflık durumu.
Shunya: Sıfır.
Siddha: Başarılı, kusursuz, tam.
Siddhi: Başarı, manevi yönden mükemmellik.
Sirsa: Baş.
Sitali: Serinletici, rahatlatıcı.
Spanda: Titreşim.
Sukha: Kolay, rahat, keyifli.
Supta: Yatan, uyuyan, uyuyakalmak.
Surya: Güneş.
Sushumna-nadi: Zarif enerji kanalı; kuyruk sokumundan başın tepesine kadar yükselen ana enerji kanalı, ana nefes akımı.
Sutra: İplik, ilmek, aforizma.
Svadhyaya: Kendi içine dönen; öz üzerine düşünme, benlik üzerine odaklanma.
Svan: Köpek.
Tada: Dağ.
Tamas: Zihinsel karanlık, kasvet, atalet, tembellik, donukluk.
Tapas: Parıltı, ısı, ateş, kemer sıkma, kefaret, öz disiplin.
Tattva: İlke, prensip.
Trataka: Bakmak, bakışları sabitlemek; mum ışığına odaklanarak gerçekleştirilen bir meditasyon tekniği.
Tri: Üç.
Trimurti: Üç idol, üç tanrı; Hinduizm’deki üç büyük tanrı (Brahma, Vishnu, Shiva)
Turiya: Dördüncü; uyku, uyanış ve rüya olmak üzere üç bilinç durumunu aşan gerçeklik.
Ujjayi: Kahraman nefesi, okyanus nefesi.
Upanishad: Dizinin dibinde oturmak; M.Ö. 800-200 yılları arasında ortaya çıkan, rishilerin görülerini içeren eski yoga metinleri.
Upavistha: Oturmak.
Upaya: Araç.
Ustra: Deve.
Utkat: Sandalye.
Uttana: İkiye katlanmak, ikiye katlanan.
Yama: Kısıtlama, sınırlama, özen; insanın dış dünyaya karşı olan sorumlulukları.
Vairagya: İsteksizlik, ilgisizlik, hoşlanmama.
Vakra: Bükük, kıvrık.
Vashistha: Hindistan’daki en eski ve en saygın yedi rishiden biri.
Vayu: Hava akımı.
Vinyasa: Düzenli şekilde yerleştirmek; nefes ile hareketin kombinasyonu şeklinde özetlenebilen güçlü bir yoga ekolü.
Vishu: Hinduizm’deki üç büyük tanrı’dan ikincisi, koruyucu güç.
Vira: Cesur, mert, kahraman.
Virabhadra: Savaşçı.
Vrksa: Ağaç.
Yoga: Yek, tek, bir, bütün, tam; dualiteyi ortadan kaldıran yaşam biçimi felesefesi.
Namaste. (İçimdeki ışık içindeki ışığı selamlar.)
20 Haziran 2019 tarihinde We are the Hippies isimli web sitesinde yayınlanmıştır.
Comments